İnsanın varlık âlemindeki konumu ve yaratılış gayesi bağlamında sorumluluğun anlamını nasıl değerlendiriyorsunuz? Özellikle “insanı değerli kılan sorumluluk” fikri üzerine düşüncelerinizi alabilir miyiz? Yazının tamamını dergimizden okuyabilirsiniz.
İnsanı varlık âlemindeki diğer varlıklardan farklı kılan onun akıl, irade ve kudret yetisine sahip olmasıdır. İnsan kendisine bahşedilen bu üstün yetenekler neticesinde yaratılış gayesinin esasını oluşturan sorumluluk duygusuna mazhar olmuş, göklerin, yerin ve dağların kabul etmediği sorumluluğu (ilâhî emanet) yüklenmiştir. İnsanı mükemmel bir donanımda ve ehillikte yaratan, ona ihtiyaç duyduğu tüm imkânları veren Allah, insanı eylemlerinden ve almış olduğu kararlarından dolayı sorumlu tutmuştur. İyi ve güzel eylemlerine mükâfat vadetmiş, bilerek ve isteyerek yaptığı kötü ve çirkin eylemlerine de ceza öngörmüştür. Allah’ın ahsen-i takvim (en güzel şekilde) üzere yaratmış olduğu insanı varlık âleminde anlamlı ve özel kılan, onun Allah, insan, eşya ve nefsi ile olan münasebetinde sorumluluk sahibi olmasıdır. İslam dini insana; Allah’a, kendisine, ailesine ve çevresine karşı yerine getirmesi gereken birtakım sorumluluklar yüklemiş ve bu sorumlulukların gereğini yapıp yapmamanın dünyevî ve uhrevî sonuçlarını bildirmiştir.
İnsanın yaratılış gayesinin esasını oluşturan sorumluluk duygusuna sahip olmak, dünya ve ahiret mutluluğunun teminatıdır. Zira insan sorumluluklarını bilip onları yerine getirdiği takdirde hayatına anlam katmakta, kendisini en üstün değere taşımakta ve bunun sonucu olarak dünya ve ahiret mutluluğuna ulaşmaktadır. Bu nedenle her insanın sorumluluk bilincine sahip olması ve sorumluluklarını yerine getirmesi gerekmektedir.
Modern toplumda sorumluluk duygusunun zayıflamasında rol oynayan faktörlerden biri olarak aile yapısındaki değişimleri görüyoruz. Çekirdek ailenin yaygınlaşması, paylaşım ve iletişimin azalması gibi gelişmeler, sorumluluk duygusunun gelişimini nasıl etkilemektedir? Bu bağlamda, ailede iç deneti...
